Ana Sayfa Haberler Yayıncılık Pandemiden sonra eskisi gibi olacak mı?

Yayıncılık Pandemiden sonra eskisi gibi olacak mı?

Ekleyen okumakiyigelir

Covid-19’un hayatımıza etkileri 2020 Mayıs’ının son günlerinde azalmaya başladı. Peki her şey eskisi gibi olacak mı? Peki ya kitap dünyasının fabrikaları olan yayınevleri ne yapacak? Yayıncılık bir daha eskisi gibi olacak mı? T24‘ten Adalet Çavdar bu konuda özel bir dosya açtı ve aralarında Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu’nun da olduğu pek çok yayınevi yöneticisine sorular sordu, cevaplar aradı…

(Kaynak T24) 10 Mart itibariyle Türkiye’de görülen korona virüsü vakaları ile hepimizin hayatı aniden değişti. Yayınevleri, matbaalar, kitabevleri, sahaflar, dağıtım ağları… herkes bu dönemden hızla etkilendi. İşlerini evden yürütebilecek grafiker, dizgici, editör gibi kadrolar evden çalışmaya başladı, dağıtımda ve sahada çalışanlar ellerinden geldiğince önlem alarak işe gidip gelmeye devam ediyor. Zincir mağazalar dahil olmak üzere kitabevleri ve sahaflar dükkânlarını kapatmak zorunda kaldılar.

Bu soruşturmayı ekonomik daralma sürerken bir de pandemiyle sarsılan yayıncılık sektörünün ne halde olduğu sorusuna cevap aramak için hazırladık. 15-25 Nisan tarihleri arasında yayınevlerine, dergilere, kitabevlerine, sahaflara, online satış sitelerine ve dağıtımcılara sorular gönderdik. Aldığımız cevapları gün aşırı kurum isimlerinin alfabetik sıralamasına uyarak sizlerle paylaşacağız. Ayrıca yayıncılar, çeşitli meslek örgüt ve birlikleri de ortak dertlerini kamuoyu dikkatine sunmaya başladı. Dosyaya bu yöndeki açıklama ve değerlendirmeleri de ekleyeceğiz.

Yayınevleri ve yazarlar sosyal medyaya daha fazla önem vermeye, kimi yayınevleri kendi olanaklarıyla e-kitap yayınlamaya başladı. Bazı dergiler bir süre online yayınlanma ya da yayına ara verme kararı aldı. Bağımsız kitabevleri ve sahaflar ise telefonla sipariş almaya, sosyal medya üzerinden satış yapmaya çalışıyor.

Pandemi döneminde yayıncılık dosyası için 65 yayınevine 7 soru gönderdik, 19 yayınevinden cevap aldık. Dosyanın ilk bölümünde ilk üç sorunun cevaplarını yayınlıyoruz.

Bu süreçte sorularımızı cevaplayan yayınevi çalışanlarına çok teşekkür ederiz:

1. 
Pandemiye karşı yayınevinizde ne gibi önlemler aldınız,
şu anda yayınevi olarak nasıl çalışıyorsunuz?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Pandemiye karşı yayınevimizde birçok önlemler aldık. Henüz ülkemizde vaka teyit edilmeden önce bile şirkette hijyen önlemleri arttırıldı, ziyaretçi kabul etmekten kaçınıp sanal ortamda toplantıların yapılmasına geçildi. Bu süreç içinde evden çalışma koşullarına hazırlanıldı. 15 Mart’tan itibaren evden çalışma sitemine geçildi. Microsoft’un TEAMS programı üzerinden toplantılarımızı yürütmeye başladık. Çalışmalarımızı bu sayede eksiksiz sürdürebiliyoruz diyebilirim. Depodaki çalışanlarımız ve satış ekibi de sahadaki çalışmalarına kontrollü bir şekilde devam etmekte. Çalışanlarımız durumun ciddiyetinin farkında. İnanılmaz bir motivasyonla eskisinden daha fazla çalışıyorlar diyebilirim. Bu süreci atlatabilmek için hepimiz işlerimize dört elle sarılmış durumdayız. Ve çok güçlü bir “bağ” hissiyle çalışıyoruz. Hafta içi, hafta sonu demeden sürekli etkileşim, iletişim halindeyiz.

2.
Bu dönemin yayınevinize etkileri nelerdir, üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Neler yapıyoruz: Her şeyden önce yayın planımızı revize etmek durumunda kaldık. Pandemi süreci bitene kadar çok kısıtlı sayıda kitap yayınlamaya karar verdik. Bu kaçınılmaz bir sonuç, zira yayınlasak bile dağıtım olanakları çok kısıtlı. Bu durumu farklı değerlendiriyoruz. Yayın planımızın iki ay önüne geçtik, editöryal çalışmalarımızı bitiriyoruz, dijital yayıncılıkla ilgili çalışmalarımızı hızlandırdık, özel projelere ağırlık verdik ve e-ticaret siteleri için özel projeler üretiyoruz. Şimdiye kadar zaman bulup yapamadığımız ama çok gerekli bazı çalışmaları başlattık. Elbette maliyetlerimizi kısıtlama yönünde önlemler aldık, alıyoruz. Bu dönem sürekli finansal analizler yapacağımız, değişik senaryolar üzerinde çalışacağımız bir dönem olacak gibi görünüyor.  

3.
Pandemi yayıncılığı nasıl etkileyecek, neler yapılmalı?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Pandemi yayıncılık sektörünü de çok olumsuz yönde etkiledi. Kitap ve dergilerin satıldığı perakende satış noktalarının neredeyse yüzde 70’i kapandı. Geriye e-ticaret siteleri, gıda zincirleri ve kısıtlı sayıdaki açık olan kitabevleri kaldı. E-ticaret siteleri yaşadıkları talep fazlasından dolayı ciddi lojistik sorunlarıyla karşı karşıyalar. Yok satma, geç ürün teslimi yoğunlukla yaşanmakta. Sanal ortamdaki satışlar ciddi artış sergilese de bu artış diğer kanallardaki satış kaybını karşılamaktan maalesef çok uzak. Yayıncılar bir yandan ciddi gelir kaybına uğrarken diğer yandan da daha önce yapmış oldukları satışların tahsilatlarında ciddi gecikmeler yaşamakta.

4.
Zaten varolan problemlerden hangilerini arttıracak sizce bu salgın?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Yayıncılık sektörü zaten yapısal güçlükleri olan bir sektör. Kâğıt ve telif ödemelerini peşin yaparken, satışlar yüksek komisyon oranlarıyla, uzun vadelerle gerçekleşmekte. Ve sürekli devreden bir KDV alacağı yüküyle mücadele etmek demek. Şimdi buna bir de tahsilat güçlüğü eklendi. Tabii enflasyon, kur artışlarının kâğıt maliyetlerini arttırması da ayrı bir konu. Yani sektörü çok zor günler beklemekte, bir var olma savaşı verilecek denebilir. Yayıncılar Birliği’nin en son yaptığı ankete göre basılan beş milyon adedi aşkın kitap dağıtılamadı ve depolarda beklemekte. Bu 1.695 yazar için de hayal kırıklığı demektir. Çünkü kitapları dağıtılamamıştır. Tabii bir de hazırlanıp da baskıları askıya alınan dört bine yakın kitap başlığı varmış. Yani yaşadığımız kriz gerçekten derin. Bu zorlu dönemde satış yapabilen dağıtıcıların ödemelerini hiç aksatmaması gerekiyor. Devletin sektöre sunabileceği avantajlı krediler, vergi borcunu öteleme ve kısa dönemli çalışma ödenekleri de krizi atlatmakta yayıncılık için hayati görünmektedir. 

4.
Elektronik kitaba geçiş bir çözüm olabilir mi?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Bu süreçte sesli kitap satışları arttı ama e-kitap satışlarında bir artış olmadı. Bu da beklenir bir sonuç zira Türkiye’de bu alanda etkili bir satış pazarlama faaliyeti sürdürülememekte, yaygın bir e-kitap okuma cihazı satışı ve kullanımı da yok. Biz dijital alanda üretimimize devam diyoruz. Ama kitap basmak konusunda frene bastık.

6.
Süreç böyle olmasaydı bugünlerde neler yayımlıyor olacaktınız?
Önümüzdeki zamanlarda neler yayınlayacaksınız?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Bu süreç yaşanmamış olsa şu ana dek çocuk kitapları dahil 40 kitap daha fazla yayınlamış olacaktık. Bu zorlu dönemde okurlarımızı yine de yeni kitaplarla buluşturduk. Margaret Atwood’tan Ahitler, Elizabeth Gilbert’tan Kızların Şehri, Tess Geritsen’dan polisiye gerilim kitapları, Adrianna Huffington’dan Uyku Devrimi, Zainab Salbi’den Özgürlük İçimizde Başlar, Fergün Atalay’dan Eflatun Kuşağın Peşinde ve Ali Sirman’dan Sağlık Balonlarıyayınladığımız yeni kitaplar arasında. Çocuklar için de Şermin Yaşar güzel bir 23 Nisan sürprizi yaptı.

7.
Karantina süresince okurla nasıl bir ilişki ve iletişim kuruyorsunuz?

Doğan Kitap genel müdürü Gülgün Çarkoğlu:

Karantina sürecinde gerek okurlarla gerekse yazarlarımızla inanılmaz bir etkileşim içinde olundu, olunmakta. Yazarlarımız, editörlerimiz sosyal medya üzerinden özellikle de Instagram’da  sohbetler düzenliyor, okurlarımızın merak ettikleri soruları cevaplıyor, gündeme dair sohbetler gerçekleştiriyorlar. Yazarlarımız etkinliklere eskiye oranla daha fazla katılıyorlar, sanırım bu zorlu dönemde okurlara moral vermek, onları yalnız bırakmamak onlara da iyi geliyor. Yani tatlı bir dayanışma ve seferberlik hali var. Ben artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum. Hepimiz dijital dünya ile daha yakınlaştık. Sohbet için bile olsa telekonferanslar yapıp, web üzerinden alışveriş yapar olduk. Pandemi krizi atlatılsa bile artık eskiye oranla daha fazla sanal ortamda alışveriş yapıyor olacağız. Tüketim alışkanlıklarımız, kullandığımız satış kanalları önemli ölçüde değişecek . Yine de önemli bir kesim kitabını dokunarak, hissederek kitabevlerinden almayı tercih edecek ama bilecek ki sıkıştığında alacağı servis klavye uzaklığında. Evden çalışmayla ilgili birtakım önyargılar da aşılmış olacak. İleriki dönemlerde daha esnek çalışma modelleri de uygulanır olacak. Tabii hayata bakışımız da değişecek. Umuyorum ki bugünleri unutmayacak, sahip olduğumuz değerlerin, olanakların, fırsatların, özgürlüklerin daha fazla kıymetini bileceğiz, hayata daha olumlu yaklaşacağız.

  • Bu yazının tamamını okumak için T24 ‘ü ziyaret edebilirsiniz…

Benzer İçerikler

Yorum Yaz