Ana Sayfa Kitap Dünyası Dünyanın ilk bilim kurgu hikâyesiyle tanışın!

Dünyanın ilk bilim kurgu hikâyesiyle tanışın!

Ekleyen okumakiyigelir

Bilimkurgu denince günümüzde kapsam o kadar genişledi ki pekâlâ Yunan ve Mısır mitolojisinde anlatılan hikâyeler de bilim kurgu olarak tanımlanabilir. Fakat genel kabul gören tanımlamalar üzerinden gidecek olursak; aya seyahat, uzaylılarla savaşmak gibi temalar sizce ilk olarak ne zaman kaleme alınmıştır? Milattan sonra 2. yüzyıl çok mu uzak oldu? Ama gerçekten de öyle…

Kimilerine göre bilim kurgunun atası Hindistan’da kaleme alınan Mahabharata‘dır. Yazıldığı dönemin çok ötesinde silah teknolojilerinden ve çeşitli gök cisimlerinden bahseden Mahabharata’nın MÖ 200 civarında kaleme alındığı iddia edilse de, MS 300 civarında derlendiği yönünde kanıtlar mevcut. Fakat yine de Mahabharata’nın bilim kurgu eseri olması sadece yorumlardan ibarettir. Antik bir Hint destanı olan Mahabharata’da geçen tasvirler, bugünün teknolojisi ile yorumlandığında bilim kurgu izlenimi yaratmaktadır. Peki bu yorumları bir kenara bırakacak olursak, doğrudan ve açık ifadelerle bilim kurguya işaret eden ilk eser hangi coğrafyada ve hangi zaman aralığında karşımıza çıkıyor?

Dünyanın ilk bilim kurgu hikâyesi Anadolu’da mı yazıldı?

Gerçek Hikâye M.S. 200 civarında yaşayan Asur kökenli ve Yunanca konuşan Samsatlı Lucian (Evet kendisi Anadolu insanıydı) tarafından yazılmış bir roman. Kaleme alındığı dönemde eserler genelde yaşanan gerçek olaylara işaret edilerek yazıldığı için, roman hikâyenin “gerçek” olmadığı ve içindeki her şeyin aslında tam ve mutlak bir yalan olduğu yönünde bir açıklama ile başlamaktadır.

Bu özelliği ile de türünün ilk örneği olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İşin ilginç bir yanı da bu eserin Anadolu topraklarında yazılmış olması. Günümüzde Adıyaman olarak bilinen bölgede doğan Lucian, hayatı boyunca Hatay, İzmir, Efes ve Kastamonu gibi şehirlerimizi gezmiş. Bu seyahatleri süresince de antik çağ edebiyatında şöhret kazanmış bir isim olmuştur.

Lucian’ın Gerçek Hikâye’si ne anlatıyor?

Lucian ve yoldaşlarının Herkül Sütunları’ndan dışarı çıkmalarıyla başlayan hikâye, çıkan bir kasırga sonucu kahramanların Ay’a sürüklenmesiyle açık ve net bir şekilde bilimkurguya dönüşüyor. Burada herhangi bir yoruma açık tasvirden de söz etmiyoruz. Lucian, baştan sona bilimkurgu olarak tasarlanmış bir hikâye sunuyor okuyucusuna.

Gerçek Hikâye’de Ay’ın ve Güneş’in birer kralı olduğundan bahsedilir ve bu iki kral arasında çıkan savaş anlatılır. Her iki gezegende yaşayan canlılar, dünyadaki farklı yaşam formlarının hayal gücüyle hibritleştirilmiş halleri gibidir. Güneş Kralı’nın kazandığı savaş sonucunda, bir barış anlaşması yapılmıştır. Söz konusu savaşta robotların kullanıldığına yönelik tasvirler mevcuttur. Robot kelimesi kullanılmamıştır ancak, robotların teknik olarak tasvirleri yapılmıştır. “Uzaylı olmayan ancak uzaylılar gibi hareket etmeleri için, uzaylılar tarafından tasarlanan cansız uzaylılar” gibi bir tanım çoğu araştırmacıda ilk robot fikrinin geçtiği edebi eser düşüncesini yaratmıştır. Ay’daki yaşamı olabildiğince detaylı bir şekilde yazan Lucian’ın kaleme aldığı macera Dünya’ya dönüşle devam eder.

Fakat dünyaya dönüş bir son değil tam tersine farklı bir hikâyenin başlangıcıdır. Lucian ve arkadaşları dünyaya döndüklerinde devasa bir balık tarafından yutulurlar. Kitaptaki ölçü birimlerine göre bu neredeyse 320 kilometre uzunluğunda bir balıktır. Kimi yorumcular Lucian’ın bir balinadan bahsettiğini düşünseler de, Lucian’ın yaşadığı coğrafya itibariyle ömründe bir balina görmüş olma ihtimali neredeyse yoktur. Konuşma şansı bulduğu bir balıkçının abartılı anlatımlarından etkilendiği düşünülmektedir. İşte bu “abartılı balık” içerisinde yeni bir hayat türü ile karşılaşır Lucian ve arkadaşları. Balığın midesinde yaşayan “Balık insanları” ile bir savaşın içinde bulur kendilerini kahramanlar. Savaşın sonunda çıkan şenlik ateşi sebebiyle yükselen alevler balığı öldürür. Lucian ve arkadaşları bu şekilde, balığın ağzını açıp kaçma şansı bulurlar.

Hikâyenin bundan sonraki kısmı iyiden iyiye farklı fantezi dünyalarının kapısını aralar. Süt denizi, peynir adası derken “Kutsanmışlar Adası”na varan kahramanlarımız burada Truva Savaşı’nın kahramanlarından tutun, Homer ve Pisagor’a kadar antik dünyanın farklı meşhur karakterleriyle tanışırlar. Heredot’un cezalandırılışına şahit olurlar ve kendilerine Odysseus’un Kalipso’ya yazdığı bir mektubu teslim etmek üzere yola çıkarlar.

Bu yolculuk sırasında da okyanus ortasında büyük bir uçurum keşfederler ki, bu bir girdap olarak tasvir edilmiştir. Bu girdabın etrafından dolanarak çok uzak bir kıtaya ulaşırlar. Bu kıtaya dair tasvirler, söz konusu kıtanın, Lucian’ın görme ihtimalinin imkânsız olduğu Güney Amerika olduğunu işaret etmektedir. Bu yönüyle eser büyük bir gizemi de barındırıyor desek yanlış olmaz.

Kitaptan ilginç ve ilham verici bir alıntı paylaşmak gerekirse: “Hayal kırıklığına uğramış bir bilgi, herkesin en büyük yalanıdır.” Üzerine gerçekten uzun uzun düşünülesi, yorumlar yapılası bu tarz cümleler de barındıran eser, hicivli göndermelerle bir çeşit parodi olarak da tanımlanabilir. Lucian kitabın bazı kısımlarında okuyucuyu “Söylediğim hiçbir şeye inanmamalısınız” diyerek uyarır, bu da yazdıklarının gerçek olarak algılanmasından ötürü duyduğu kaygıyı dışa vurmaktadır.

Kitabın bir başka ilginç noktası, son paragrafında bu hikâyelerin devamının geleceğini de müjdelemesidir. Yani yazar aslında bir “Bilimkurgu serisi” tasarlamıştır. Bu özelliğiyle de alanının öncüsü olarak görülmesi haksız değildir. Fakat kötü haber şu ki, Lucian’ın bu hikâyenin devamını yazdığına dair herhangi bir bulguya şimdiye kadar rastlanmamıştır. Kitap ilginç bir şekilde Antonius Diogenes‘in Wonders Beyond Thule eseriyle bağlar içermektedir. Lucian’ın Ay’a seyahat konseptinde, bu esere pek çok göndermede bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak Diogenes’in Ay’a seyahat etmekle ilgili anlatısı, mitolojik bir hikâye anlatımıdır. Lucian, bu mitolojiyi parodileştirmek isterken aslında farkında olmadan ilk bilimkurgu eserini kaleme aldığını acaba biliyor muydu?

Gerçek Hikâye üzerine değerlendirmeler

Pilgrim ödüllü, bilimkurgu üzerine çalışan akademisyen ve yazar Darko Suvin Gerçek Hikâye hakkında şunları rapor etmiştir: Alternatif bir dünyanın tasvirini, radikal olarak bizimkinden farklı, ancak göreceli olarak akraba olan “bilişsel yabancılaşma” hissi ile anlatan ilk edebi eserdir. Bu bağlamda aşağıdaki konuları dolaysız bir şekilde, edebi anlatıma ilk kez Gerçek Hikâye ile aktarıldığını söyleyebiliriz:

  • Dış dünyaya seyahat
  • Uzaylılar ile temas ve iletişim
  • Gezegenler arası savaş
  • Gezegenlerin kolonileştirilmesi
  • Farklı bir gezegenin atmosferi
  • Sıvı formunda hava
  • Reflektör uzay teleskobu
  • Robotlar ve Sayborglar

İngiliz edebiyat eleştirmeni Kingsley Amis, bu tarz bir eserin modern edebiyattaki ilk örneklerinin ancak Voltaire‘in Micromégas‘ında ve Douglas Adams‘ın eserlerinde bulunabileceğini ifade eder. Bu açıdan kitabın son kısmında geçen yeni bir kıta keşfetme fikrinin ancak 1400’lü yıllarda gündeme geldiğini hatırlatarak Lucian’ın vizyoner yönüne övgüde bulunmuştur. Yine Amis’e göre Lucian’ın uzaya ve ardından tekrar dünyaya seyahat süreçlerinde farkında olmadan dünyanın yuvarlak olduğuna atıfta bulunduğu da gözlerden kaçmamaktadır.

Lucian, ardında pek çok soru bırakarak tarih sahnesinden çekildi. Hiç görmediği bir balinayı nasıl düşlemişti, hiç şahit olmadığı bir okyanus girdabını nasıl tasvir edebilmişti, hiç görmediği Güney Amerika’yı gemi yolculuğu ile keşfetme fikrini kimden ve nasıl almıştı? Belki de tüm bunların cevabı Asurlu geçmişinden geliyordu. Çünkü Asur, Sümer, Babil gibi Mezepotamya’nın kadim uygarlıklarından günümüze kalan eserlere baktığımızda çok güçlü bir hayal gücünü gözlemleyebiliyoruz. Lucian, bu hayal gücünün sadece edebi bir metin halinde dışa vurumuydu belki de…


Kaynaklar:

Greg Grewell: “Bilim Kurgu’nun dünü bugünü, yarını” (2001)
Kingsley Amis: “Cehennemin yeni haritaları” (1960)
Roy Arthur Swanson: “Lucian’ın Felsefi Bilim Kurgusu” (1976)
Georgiadou & Larmour: “Lucian’ın alternatif tarihi” (1998)
Katelis Viglas: “Lucian’ın Bilim Kurgudaki Yeri” (2016)

Benzer İçerikler

Yorum Yaz