Ana Sayfa Kitap Dünyası Özel bir dosya: Kitap kapaklarının tarihsel gelişimi

Özel bir dosya: Kitap kapaklarının tarihsel gelişimi

Ekleyen okumakiyigelir

Yüzlerce yıldır, kitap kapağının kullanımı genellikle el yapımı veya basılı sayfalar için koruyucu bir işlev gördü. Kitap kapakları sayfaları ciltleyerek bir arada tuttu. Peki kitap kapakları nasıl bugünkü görünümlerini kazandı hiç düşündünüz mü?

İlk kitaplar dünya üzerinde dolaşmaya başladığında, bir kitap kapağının tek amacı kültürel otoritelerine dekoratif, estetik bir övgü sağlamaktı. Tarihin ilk dönemlerinde kitap kapakları içeriği pazarlayacak bir materyal olarak görülmüyordu. Çünkü içeriği pazarlama işi tamamen kitap satıcılarının tekelindeydi.

Ortaçağ’da yaşayan bir şovalye ya da seyyah olduğunuzu düşünün. Bir kasabaya gidip buradaki kitap satıcısından “Bana şifalı bitkiler hakkında bilgi veren bir kitap lazım” demeniz yeterli oluyordu. Kitap satıcısının elinde zaten çok fazla yazılı eser olmadığı için size bir kitap uzatıyor ve gelişigüzel bir ön bilgi veriyordu. O kitabı birkaç altın para karşılığında almanız için daha fazlasına gerek yoktu.

Kitap kapaklarında ve sırt kısımlarında yazar isimlerinin, kitap adlarının yer alması ilk olarak erken devir kütüphanecilerinin aklına gelen bir çözümdü. Çünkü büyük şehirlerde binlerce kitabın toplandığı kütüphanelerde istedikleri kitapları bulmaları giderek zor hale gelmeye başlamıştı. Bu durum kendi evinde kitaplıklar kuran siviller için de geçerliydi. Kitap ciltlemek ve üzerine kitabın adını, yazarın adını yazmak günümüz modern kitap kapaklarının temelini atmıştı.

Ancak bunu yapmak için bile dönemin arşivcileri, mevcut kitap kapaklarına değil, kendi ekledikleri ciltlemelere yazılar yazıyorlardı. Çünkü eski kitap kapakları aynı zamanda süslü birer sanat eseriydi. İşlemeler, motifler ve hatta mücevherler kapakların sanatsal değerini ortaya koyuyordu.

Asırlar geçtikçe kitapların arz-talep dengesi değişti ve kitaplar daha fazla kişinin ihtiyaç duyduğu, daha çok ve daha seri basılması gereken birer “ürün” halini almaya başladı. 1800’lerin başında baskı teknolojilerinin gelişmesi kitapları seri üretilebilen ihtiyaçlar haline getirdiğinde, artık sanatsal kitap kapaklarının yetiştirilmesi imkansız hale geldi. Bu sayede kitap kapakları yeni bir şehreye büründü.

Mekanik kitap ciltleme aynı zamanda bir kitabın kaplanma şeklini değiştirmeye başlarken, malzemeler de kumaştan kağıda daha ucuz ürünler için değiştiriliyordu. Teknikler ve malzemeler geliştikçe, buharla çalışan preslerin ve mekanik olarak üretilen kağıdın tanıtımı nedeniyle daha uygun fiyatlı hale geldi. Kitap kapaklarının üretimi daha ucuz hale gelmekle kalmadı, aynı zamanda 1837 civarında çok renkli litografi ve 1852’de yarım ton illüstrasyon işlemleri gibi süreçlerle de yazdırılabilirdi.

Kitap kapağının rolü, sadece içindeki sayfaları koruyan bir araçtan, içerideki sayfaların içeriğini de iletirken reklam işlevine geçmeye başladı. Çünkü bir kitabı elinize aldığınızda artık size içeriği hakkında uzun uzun bilgi verecek donanımda kitap satıcıları bulmak zordu. 3000 kitabın bulunduğu bir kitap satıcısına girdiğinizi düşünün, satıcının oradaki kitapların tamamına hakim olması imkansızdır. Ve artan müşteri sayısını karşılamaya da vakti yoktur. Bu yüzden bir kitabın üstünde; adı, yazarı, yayınevi ve içeriği hakkında bilgilerin bulunması temel ihtiyaç halini kaçınılmaz olarak aldı. Bu da günümüzdeki kitap kapaklarının doğumunu müjdeledi.

Sovyetler Birliği sanatçıları, radikal biçimde modern kitap kapağı tasarımları üreten ilklerden bazılarıydı. 1920’lerde Alexander Rodchenko gibi sanatçıların, Beadsley’nin Sarı Kitap’ının ilk dört cildi gibi çarpıcı derecede farklı kapaklar oluşturduğu biliniyordu.

Savaş sonrası dönemde, kitap endüstrisi ticari olarak rekabetçi hale geldi. Kitap kapakları, bir kitabın stilini, türünü ve konusunu ifade etmek için araçlar olarak kullanılıyordu ve tasarımcılar hala daha fazla satış çekme umuduyla tasarımı sınırlarına kadar zorlamaya çalışıyorlardı.

Dijitalleşen dünyada artık hologram kitap kapaklarını bekleyen bir nesil olduğumuzu söylersek yanlış olmaz. Led ekran şeklinde kitabın içeriği hakkında fragmanlar sunan kitaplar aslında çok uzak bir teknoloji değil. Bu sadece üretim/maliyet dengesinin uygun noktaya ulaşmasına bağlı bir basamak sadece.

Şu an kitap kapakları hala 1800’lerin başında yaşadıkları değişim çağının ürünleri olarak hayatımızda ancak 21. yüzyılda kitap kapaklarının dijitalleşerek yeni bir görünüme sahip olacaklarını artık kestirebiliyoruz.

Benzer İçerikler

2 Yorumlar

Selin Aksoy 18 Nisan 2020 - 00:18

harika bir başlıktaki yazı, şu cümleden sonra resmen bitiveriyor, ondan sonraki örnekler nelerdir, nasıl gelişmiştir, hemen hologram kitaplara nasıl geldi mevzu? 90’larda 2000’lerde hiçbir bir şey yapılmadı? Bahsettiğim cümle şu: “Sovyetler Birliği sanatçıları, radikal biçimde modern kitap kapağı tasarımları üreten ilklerden bazılarıydı. 1920’lerde Aubrey Beadsley ve Alexander Rodchenko gibi sanatçıların, Beadsley’nin Sarı Kitap’ın ilk dört cildi gibi çarpıcı derecede farklı kapaklar oluşturduğu biliniyordu.” ayrıca Aubrey Beadsley, sovyet değil ingiliz. cümleden her iki sanatçı da sovyetmiş gibi anlaşılıyor. yine de elinize sağlık, ne diyelim.

Reply
okumakiyigelir 20 Nisan 2020 - 17:06

Merhabalar değerli yorumunuz için çok teşekkürler. Cümledeki anlam düşüklüğüne sebep olan kısım hakkındaki değerlendirmenizi dikkate alarak düzenleme yaptık. Bu yazıda genel olarak kapakların biçim ve kullanımlarındaki tarihi sıçramalara değinmeye çalıştık. Bu sebeple 1920’lerden günümüze doğru bir sıçrama söz konusu.

Reply

Yorum Yaz