Ana Sayfa Yazar Köşesi N. İpek Gökdel yazdı: Ebedi Teneffüs / 1. Bölüm

N. İpek Gökdel yazdı: Ebedi Teneffüs / 1. Bölüm

Ekleyen okumakiyigelir

Netflix’te büyük bir heyecanla izlenen Hakan : Muhafız dizisine ilham veren Karakalem serisinin yazarı N. İpek Gökdel okumakiyigelir.com okuyucuları için çok özel bir seriyi kaleme aldı! Bölümler halinde yayınlayacağımız “Ebedi Teneffüs” adlı bu serinin ilk parçası huzurlarınızda!

MUSTAŞ
17 Mart 1915
Beyoğlu, Mekteb-i Sultani, Saat 06.10

“Mustaş” diyorlar bana.
Doğduğumda, anam Mustafa demiş, oysa.
Bu mektebin çocukları Mustaş diye çağırır beni, alınmam. Ağabey demezler, Mustafa Efendi hiç demezler. Mustaş “bıyık “demekmiş. Desinler.
İlla ki iki ders arası yanıma sokulur, geçerken bıyığımı burarlar.
Olsun varsın, Mustaş deyip kırlaşmış bıyığımı sağa sola çeksinler.
Ses etmem.
Nasıl edeyim.
Allah’ın her mübarek günü, gözümün önünde tek tek azalmaktalar.
Kara trenleri doldurup gidiyorlar ama dönmüyorlar.
Cephelerden gelen haberlerle mektebin avlusu da kararmakta.
Artık ne meşin topa vuran ayaklar ne muallime şaklabanlık hazırlayan eller…yok.
Küstüler.
Şehit haberleriyle derslere, kitaba, deftere küstüler.
Kahvaltıya inmez oldular, duvar kenarlarında toplaşıp Tanin, onu bulamazlarsa İkdam okuyorlar. Bazen de cebime birkaç mecidiye koyup tömbekçilere yolluyorlar, beni.
Tören kapısı boyunca dizilip, yolumu gözlüyorlar.
Beni değil yahu, el altından satın aldığım Tasvir-i Efkâr* gazetesini bekliyorlar.
Leyli meccani* talebeler bile okuldan kaçmaz oldu. Ne Pera kerhanelerine rağbet ediyorlar ne mezeli meyhaneye. Eskiden onlar Beyoğlu’na firar ederdi, ben yakalardım. Artık küstüler. Hayata, zevk-i sefaya, derslere… en çok da kendilerine küstüler.
Yüzleri, siperler arasında vızıldayan kurşun grisi.
Kulaklarında vatan evladının oluk oluk akan kanının sesi.
Memleket sevdası kıvılcım olmuş çakıyor gözlerinde.
Omuza tüfek, ayağa postal aşkıyla tutuşuyorlar.
Varsın Mustaş deyip çeksinler bıyığımı.
Kızar mıyım onlara hiç.
Toplaşıyorlar kuytularda, aralarında Fransızca konuşup bağrışıyorlar.
Anlayamıyorum ne dediklerini. Kör cahilim, okumam yazmam yok ki.
Ne zaman ki Askeri Mükellef Kanunu’na küfretmeye başlıyorlar, o zaman anlıyorum ne söylemek istediklerini.
Mektepli gençleri askerlik vazifesinden muaf tutan kanun kanlarına dokunuyor, belli.
Gönüllü yazılacaklar orduya, hissediyorum.
Yatakhaneler yakında boşalacak, biliyorum.
Vay başıma gelenler.
Bu yiğitler, sular seller gibi ecnebi lisan konuşuyorlar, belki… belki de karargâh hizmetine verilirler.
Yok, efendim! Nafile bir hayal benim ki…ısrarla ön cepheye talip olur bunlar! Sıfatlarından belli.
Nereden mi biliyorum.
Ben de Osmanlı ordusunun alaylı neferiydim bir zamanlar. Bulgar Komiteciler, Müslüman köylerini basıp ahaliyi katledip, köprüleri havaya uçurunca koşmadım mı cepheye. Koştum.
Ben de yandım bir zamanlar Devlet-i Aliye’yi savunmak derdiyle.
Hele ki karım Ayşe doğum yaparken ölünce, aldım kellemi koltuğa, cansiperane saldırdım Makedonya’da ayaklanan dürzülerin üzerine…üzerlerine.
Öldürmedi kurşunlar beni.
Şehit olayım diye süngümü taktım, atıldım.
Beceremedi gavurun itleri.
Ölemedim gitti.
Sonunda İllinden* dedikleri bir yerde vurdular beni.
“Şükür ölüyorum, Ayşe’m sana kavuşuyorum” diye bağırdım. Şehadet getirdim. Bekledim.
Allah almadı canımı.
O zaman anladım; yaşayıp göreceklerim varmış, daha.
Bacağım da aksama, sırtımda iki kurşun deliği, işte o günlerden hatıra.
Olduk gazi, döndük Der Saadet’e.
Adım Çavuş Mustafa.
İz sürdüm, paşalara yalvardım, yakardım… araya forslu tanıdıklar sokup Galatasaray Sultanisine müstahdem oldum, sonunda.
Muallimler bana itimat eder.
Talebeler bir kere bile alay etmemiştir topallayan bacağımla.
Kimi gün tepsilerine yiyecek koyar, bazı gün hamamlarını hazırlarım.
Şehrin martıları uyanmadan sobalara odun atar, ateşi harlarım.
Arkalarını toplar, derslikleri havalandırırım.
Bıyığımı çekiştiren bu delikanlılara gözüm gibi bakarım, yani.
Hele ki içlerinde en küçüklerine; Cemal’e…
Cemal’e.

N.İpek Gökdel

İpek Gökdel Hakkında

N. İpek Gökdel, Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun oldu. İletişim eğitimine devam etmek üzere gittiği İngiltere’de, eşzamanlı olarak Saatchi & Saatchi Londra ofisinde çalışma hayatına başladı. Uzun yıllar reklam sektöründe çalıştıktan sonra kendi yapım şirketini kurdu. N. İpek Gökdel, yapımcılığını ya da öykü tasarımını üstlendiği birçok televizyon projesini hayata geçirdi. Halen iletişim danışmanlığı yapmakta ve roman yazmaktadır.

Benzer İçerikler

Yorum Yaz